“SEÇİM OPERASYON MERKEZİ ETKİNLEŞTİRİLECEK”
Seçim günü yaklaştıkça, potansiyel tehditleri gerçek zamanlı olarak tespite ve hızlı bir şekilde aksiyon almaya odaklanan Türkiye Seçim Operasyon Merkezi’nin etkinleştirileceği belirtilen açıklamada, Meta’nın geniş çaplı bu girişiminin şirketin farklı departmanlarında çalışan mühendis, hukukçu, araştırmacı ve analiz uzmanlarını bir araya getireceği aktarıldı.
Açıklamada, Topluluk Standartlarının, Facebook ve Instagram’da hangi içeriklere izin verilip verilmediğini herkese açık şekilde belirttiği ve seçimlerle ilgili birçok alanı kapsadığı, bunlar arasında taciz ve şiddete teşvik politikalarının yanı sıra etnik köken veya din gibi konularda insanlara yönelik saldırıları yasaklayan ayrıntılı nefret söylemi politikalarının da yer aldığı, bu kuralları ihlal eden içeriklerin tespit edildiği anda kaldırıldığı anımsatıldı.
“ÜÇÜNCÜ TARAF HABER DOĞRULAMA KURULUŞLARIYLA ÇALIŞIYORUZ”
14 Mayıs’ta yapılacak genel seçimlerin güvenli ve emniyetli bir şekilde yapılmasına yardımcı olmak amacıyla şirketin, uygulamalarında asılsız bilgilerin yayılmasını azaltmak ve zararlı içerikleri kaldırmak için insan gücüne ve teknolojiye yatırım yaptığına dikkat çekilen açıklamada, seçimler ve çevrim içi asılsız bilgi konusunda eğitim programları başlatarak Türkiye’de dijital okuryazarlığı geliştirmek için çalışmalarda bulunduğu kaydedildi.
Açıklamada, belirli durumlarda, olası şiddete veya fiziksel zarara katkıda bulunabilecek veya oy vermeyi engellemeyi amaçlayan asılsız bilgilerin Facebook ve Instagram’dan tamamen kaldırıldığı, buna oy verme tarihleri, yerleri, saatleri ve yöntemleriyle ilgili asılsız haberlerin de dahil olduğu duyuruldu.
Meta’nın aralarında Türkiye’den Doğruluk Payı ve Teyit’in de olduğu 90’ın üzerinde bağımsız üçüncü taraf haber doğrulama kuruluşuyla çalıştığı aktarılan açıklamada, “Diğer tüm asılsız bilgi türlerini daha az insanın görmesi için yayılmasını yavaşlatmaya ve insanları yetkili kaynaklardaki bilgilere yönlendirmeye odaklanıyoruz.” denildi.
Açıklamada, Meta’nın çalıştığı doğrulama kuruluşlarının bir içeriği “asılsız” olarak sınıflandırması halinde insanların bunu görme olasılığını azaltmak için içeriğin gösteriminin önemli ölçüde düşürüldüğü bildirildi.
İçeriği paylaşan veya daha önce paylaşmış kişilerin uyarıldığı ve içeriğe, doğrulama kuruluşunun bilginin asılsız olduğuna dair hazırladığı makaleye yönlendiren uyarı etiketleri eklendiği belirtildi.
Bir içerik “asılsız”, “kısmen asılsız” veya “değiştirilmiş” olarak sınıflandırıldığında bu içeriğe uyarı etiketlerinin eklendiği duyurulan açıklamada, insanların bu içeriği görme olasılığının azaltılması için içeriğin gösteriminin azaltıldığı kaydedildi.
“ASILSIZ BİLGİLERİN TESPİTİNE YÖNELİK KAMPANYA BAŞLATILDI”
Açıklamada, WhatsApp’ta şüpheli veya yanlış gibi görünen bir mesaj geldiğinde, insanların içeriğin doğruluğunun teyidi için doğrulama kuruluşları Doğruluk Payı ve Teyit ile bu bilgilerin tekrar kontrolünün teşvik edildiği bildirildi.
Kullanıcıların, çevrim içi ortamda asılsız haberleri tespit etmelerine ve bunlara karşı harekete geçmelerine yardım için “Asılsız Bilgi ile Nasıl Mücadele Edebilirsiniz?” başlıklı kampanyanın hayata geçirildiği aktarılan açıklamada, bu kampanya çerçevesinde asılsız bilgilerin nasıl tespit edildiğine ve bu durumda ne yapılması gerektiğine dair bilgiler paylaşan reklamlar için yerel radyo istasyonlarıyla ortaklık kurulduğu bilgisi paylaşıldı.
Açıklamada, WhatsApp’ta viral mesajlara da değinilerek geçen yıl bir kez iletilen herhangi bir mesajın, bir seferde yalnızca bir gruba iletilebileceğinin açıklandığı anımsatıldı.
2020’de aynı özelliğin iletilme oranı yüksek olan mesajlar için de kullanıma sunulduğu işaret edilen açıklamada, WhatsApp’ta gönderilen bu mesajların sayısının yüzde 70’ten yüksek bir oranda azaldığının görüldüğü belirtildi.
“SİYASİ REKLAMLAR DOĞRULAMA SÜRECİNDEN GEÇİYOR”
Açıklamada, Meta’nın uygulamalarında seçimlerle veya siyasetle ilgili reklamlar yayınlamak isteyen reklam verenlerin, kim olduklarını ve hangi ülkede yaşadıklarını kanıtlamak için bir doğrulama sürecinden geçmeleri gerektiği vurgulanarak şeffaflık ilkeleriyle paralel olarak paylaşımların üzerine reklam verenin kim olduğunu gösteren etiketlerin eklendiği aktarıldı.
İnsanların, seçimler ve siyasetle ilgili daha az reklam görmelerini sağlayan kontroller de eklendiği bildirilen açıklamada, kullanıcıların bu kontrolleri kullandığında etiketlenmiş reklamları görmediği ifade edildi.
“KOORDİNELİ KÖTÜYE KULLANIMA ODAKLANILDI”
Açıklamada, seçimlere müdahaleyi engellemek için uzmanlaşmış ekiplerin de oluşturulduğu, bu ekipler sayesinde sofistike ağlar kullanarak kamusal tartışmaya müdahale etmeye çalışan bazı sayfalar, gruplar ve hesaplara, yani koordineli kötüye kullanım konusuna odaklanıldığı vurgulandı.
Koordineli kötüye kullanımlar nedeniyle 2017’den bu yana dünya çapında 200’den fazla ağın kaldırıldığı, şirketin platformlarında bu tarz bir faaliyetin tespiti halinde özellikle de seçimlerle ilgili durumlarda aksiyon aldığı bildirildi.
Açıklamada, tespit edilen koordineli kötüye kullanım ağlarının takibine, kaldırılmasına ve detayların herkese açık paylaşılmasına devam edileceği belirtildi.