“YABANCI ŞİRKETLERE ULUSAL ŞİRKET MUAMELESİ YAPACAĞIZ”
Başbakan Birinci Yardımcısı Ding, forumdaki konuşmasında, “Piyasaya erişimi genişletmeyi, iş ortamını kapsamlı şekilde iyileştirmeyi sürdüreceğiz. Yabancı sermayeyi ülkeye çekmek için daha fazla çaba gösterecek, yabancı şirketlere ulusal şirket muamelesi yapacağız.” dedi.
Dışa açılma politikasının modern Çin’in göstergesi olduğunu vurgulayan Ding, “Çin’in yeni kalkınma modeli yalıtılmış bir iç pazar döngüsü değil, iç ve dış pazarların birbirini beslediği açık, ikili bir dolaşım olacaktır.” diye konuştu.
Ding, küresel toparlanma için “gerçek çok taraflılığa” ve makro ekonomide “radikal politika ayarlamalarının” olumsuz etkilerinin yayılmasının önlenmesi için koordinasyona ihtiyaç olduğunu vurguladı.
NRDC Direktörü Cıng Şancie de piyasaya erişme yönelik kısıtlamaları kaldırarak eşit şartlarda dünya kalitesinde bir iş ortamı yaratmayı hedefledikleri dile getirdi.
Çin’in yeni endüstri kollarının yaratılması için dijital ekonominin gelişimini hızlandıracağına işaret eden Cıng, “Çin ile yürümek fırsatlarla yürümek demektir, Çin’e yatırım, geleceğe yatırımdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Çin’de ay başında yapılan Ulusal Halk Kongresinde seçilen yeni yöneticiler, verdikleri mesajlarla, ABD’nin teknoloji alanındaki kısıtlamaları ve ekonomik bağları koparma eğilimine karşı Çin’in yüksek teknoloji alanında kendine yeterliliğini geliştirmek üzere içe dönük bir arayışa girdiğine dair kuşkuları gidermeye çalıştı.
“ÇİN, 2023’TE KÜRESEL BÜYÜMENİN ÜÇTE BİRİNİ SAĞLAYACAK”
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva da forumda yaptığı konuşmada, Çin’in bu yıl yüzde 5,2 tahmin edilen büyüme oranıyla, küresel büyümenin üçte birini sağlayacağını ifade etti.
Çin’in “ekonomik durgunlukta canlanan filizlerden olacağı” öngörüsünü dile getiren Georgieva, finansal istikrasızlık risklerinin arttığı, jeopolitik parçalanmanın tehlikeli bölünmeler yaratabileceği uyarısında bulundu.
Georgieva, Çin’in üretkenliği artırarak yatırım odaklı bir ekonomiden tüketime dayalı büyümeye geçmesi, piyasa odaklı reformlarla özel sektör ve devlete ait işletmelerin eşit şartlarda rekabet edeceği ortamı yaratması gerektiğini vurguladı.
Çin ekonomisi yılın ilk iki ayında toparlanma işretleri verirken, ABD’nin teknoloji alanındaki kısıtlamalarının yanı sıra, ABD ve İsviçre’deki banka krizlerinin küresel finans piyasalarında yarattığı dalgalanmaların olası etkileri, toparlanmanın sürdürüp sürdürelemeyeceğini dair belirsizliğe yol açıyor.