06.06.2023 16:35 Son Güncelleme:
Haber Kaynağı: DHA
Ukrayna Başkanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Zelenski’nin, Kakhovka Hidroelektrik Santrali’ndeki durumla ilgili Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi’ni acil olarak topladığı belirtildi. Açıklamaya göre, İçişleri Bakanı Ihor Klymenko, Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba, Ukrhydroenergo CEO’su Ihor Syrota, Çevre Koruma ve Doğal Kaynaklar Bakan Birinci Yardımcısı Oleksandr Krasnolutskyi ve Energoatom Başkanı Petro Kotin raporlarını sundu. Yaşanan olayın ardından tüm acil servisler ve ordunun derhal konuyla ilgili olarak bilgilendirildiği, 80 yerleşim yerinin sel bölgesinde bulunduğu, herhangi bir sivil ya da askeri kaybın bildirilmediği ifade edildi.
“150 TON MAKİNE YAĞI DNİPRO NEHRİ’NE KARIŞTI”
Açıklamada, “Konsey üyelerine en az 150 ton makine yağının Dnipro Nehri’ne karıştığı ve 300 tondan fazla sızıntı riski bulunduğu bilgisi verildi. Toplantı katılımcıları, Rusların bu tür eylemlerinin Cenevre Sözleşmesi’nin ihlal edildiğine dair açık işaretler taşıması nedeniyle, BM Güvenlik Konseyi’nin toplantıya çağrılması, uluslararası çevre örgütlerine ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurulması da dahil olmak üzere bir dizi uluslararası tedbir üzerinde anlaşmaya vardı. Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi üyeleri ayrıca Zaporijya Nükleer Santrali’ndeki mevcut durum hakkında da bilgilendirildi. Santraldeki Ukraynalı personel durumu kontrol altında tutuyor ve herhangi bir gelişmeyle başa çıkabilecek araçlara sahip” denildi.
ICRC: KAKHOVKA BARAJININ YIKILMASI ALTYAPIYA YÖNELİK EN BÜYÜK HASAR
Uluslararası Kızılhaç Komitesi ‘nden (ICRC) yapılan açıklamada, Dinyeper Nehri’nin her iki tarafından binlerce insanın halihazırda olumsuz etkilendiği ifade edilerek, “Kakhovka barajının yıkılması, Şubat 2022’den bu yana kritik altyapıya verilen en büyük hasarlardan biridir. Dinyeper Nehri’nin her iki yakasında yaşayan binlerce insan şimdiden selden etkilenmiş ve hayatları risk altına girmiştir. Birçoğu evsiz kalacak ve ciddi insani yardıma ihtiyaç duyacaktır. Yerel makamlar ve Kızılhaç ortaklarıyla birlikte, etkilenen topluluklara nasıl yardımcı olabileceğimizi değerlendiriyoruz. Barajların uluslararası insancıl hukuk kapsamında özel bir korumaya sahip olduğunu hatırlatmak gerekir; zira barajlar, serbest kalmaları halinde sivil halk arasında ciddi acılara yol açabilir” denildi.